Grip, yüksek ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, kırgınlık, soğuk algınlığı halinde ortaya çıkan enfeksiyonlar hayat kalitesini etkiliyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Faruk Aydın, sıklıkla tekrarlanan bu tip enfeksiyonların temel nedeninin virüslerde ortaya çıkan mutasyonlar olduğunu söyledi. Bilim etraflarında yeni varyantlarla ilgili çeşitli korkuların vakit zaman gündeme geldiğini söyleyen Prof. Dr. Faruk Aydın, 2023 yılı sonunda saptanan ve Omicron varyantının bir alt varyantı olan JN1 virüsünün kolay yayıldığını fakat halk sıhhati açısından ek risk oluşturmadığını belirtti. Mevsimsel özellik gösteren bu tip enfeksiyonlara neden olan yüzlerce mikroorganizma bulunduğunu belirten Prof. Dr. Aydın, enfeksiyonlardan korunmak için bilhassa kalabalık ortamlarda maske kullanılmasını ve ellerin sıkça yıkanmasını tavsiye etti.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Faruk Aydın, görülme sıklığı yaygınlaşan grip gibisi enfeksiyon salgınlarına ve korunma tekniklerine ait değerlendirmede bulundu.

Sıklıkla yinelenen enfeksiyonların temel nedeninin virüslerde ortaya çıkan mutasyonlar olduğunu belirten Prof. Dr. Faruk Aydın, “2020’li yıllara damgasını vuran ve global boyutta yaklaşık 7 milyon kişinin vefatına neden olan COVID-19 pandemisinin etkeni, SARS-CoV-2’nin tüm RNA virüsleri üzere sıklıkla mutasyona uğramaları şaşırtan değildir” dedi.

Virüslerin tamirat düzeneği var

Virüslerin uygun ortamlarda ürediklerinde kısa bir müddet içinde milyonlarca yeni kuşak oluşturabildiğini tabir eden Prof. Dr. Faruk Aydın, “Gayet doğaldır ki nükleik asitleri olan DNA yahut RNA’nın bu kadar ağır replikasyonu sırasında, genetik seviyede doğal yahut spontan olarak bizatihi birtakım değişmeler meydana gelmektedir. Mutasyonlar sonucunda, orijinallerine nazaran değişik genotipte ve buna bağlı olarak fenotipte gözlemlenen ve saptanan yeni kuşaklar (mutantlar) meydana gelir. Fakat, mutasyonları tam yahut kısmen de olsa önlemek ve düzeltmek için, virüsler kimi tamir sistemlerine sahiptirler” diye konuştu.

Uzun soluklu enfeksiyonlarda varyantlar ortaya çıkıyor

Virüslerde ortaya çıkan değişimlerin büyük bir süratle gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Faruk Aydın, “Bu yoğunlukta değişim sürerken birtakım yanılgıların olmaması mümkün değildir ve oluşacak bu yanlışları ‘onarma’ düzeneği bulunmayan virüslerde mutant oluşumu doğaldır. Tamir düzeneğine sahip olmama ve ağır replikasyon sonucu ortaya çıkan varyantların daha çok kronik hastalarda, uzun soluklu enfeksiyonlar kelam konusu olduğunda belirdiğini biliyoruz” dedi.

Yeni varyantlarla ilgili 4 korku

Prof. Dr. Faruk Aydın, SARS-CoV-2 birinci saptandığı Ocak 2020’den günümüze dek geçen müddette binlerce defa mutasyona uğradığını, bilhassa Eylül 2020’de saptanan ve daha sonra çeşitli varyantlar biçiminde ortaya çıkan birtakım farklılaşmaların kıymetli sonuçlara yol açabileceğinden kuşkulanıldığını söyledi. Yeni varyantlarla ilgili dört telaşın bulunduğunu belirten Prof. Dr. Faruk Aydın, “Yeni varyantların daha kolay yayılabileceği, daha ağır hastalık yapma özelliği kazanmış olabileceği, re-enfeksiyonlardan sorumlu olabileceği ve kullanıma giren aşılardan kaçabileceği halinde tasalar gündeme gelmiştir” dedi.

COVİD-19 pandemisi sonlanmadı

2023 yılı sonunda saptanan ve Omicron varyantının bir alt-varyantı olan JN1 virüsünün, yeni bir SARS-CoV-2 antijenik tipi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Faruk Aydın, “Ağustos 2023’ten beri izlenen Omicron-BA.2.86 varyantından ‘spike’ bölgesindeki tek bir mutasyon ile farklılık gösteren bu yeni alt-varyantın kolay yayıldığı, buna karşılık klinik açıdan farklılık arz etmediği ve halk sıhhati açısından bugün için ek bir risk oluşturmadığı kabul edilmektedir” dedi. Lakin süreklilik gösteren yeni varyantların ortaya çıkışı konusunun dikkatle izlendiğini tabir eden Prof. Dr. Faruk Aydın, “COVID-19 pandemisinin sonlanmadığı, yeni ve tehlikeli bir varyant oluşumunun her an kelam konusu olabileceği unutulmamalıdır” ihtarında bulundu.

Enfeksiyonların en sık görüldüğü mevsimdeyiz

Boğaz ağrısı, ateş, kırgınlık ve halsizlik gibişikayetler ile seyreden teneffüs yolu enfeksiyonlarının, kuzey yarımküre ülkeleri için, sonbahar-kış aylarında gözlenmesi beklenen bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Faruk Aydın, “Havaların soğuması ile kapalı alanlarda kalabalık halde bulunmak, okulların devam etmesi üzere nedenler sonucu bireylerin daha yakın temasta bulunmaları bulaş mümkünlüğünü arttırmaktadır. Sonuçta mevsimsel özellik gösteren bu tip enfeksiyonlara neden olan yüzlerce mikroorganizma vardır ve genelde emsal klinik bulgulara neden olurlar” diye konuştu.

Kalabalıkta maske kullanılmalı

Solunum sistemi enfeksiyonlarının âlâ havalandırmanın kelam konusu olmadığı ve kalabalık biçimde yaşanılan kapalı ortamlarda kolay kolay bulaşma özelliği gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Faruk Aydın, “Bu nedenle bilhassa bu tip enfeksiyonlara duyarlığı yüksek olan yaşlılar, kronik enfeksiyonu olanlar üzere risk taşıyan kümelerin temel kimi tedbirlere dikkat etmeleri uygun olacaktır. Bu hedefle bireylerin olabildiğince kalabalık ortamlardan uzak durmaları ve şayet bulunmaları gerekiyor ise maske kullanmaları, hastalık belirtileri gösteren bireyler ile temas etmemeleri, bu tip belirtiler var ise kendilerini meskenlerinde izole etmeleri, sıklıkla ve uygun biçimde el yıkamaları, el hijyenine ihtimam göstermeleri ve elbette aşılanmaları gerekmektedir” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı